Web Sayfası Bilgileri
Bu kafayla, daha çok LPG istasyonu patlar, daha çok kişi zarar görür...
Noyan DOĞAN
Tarih, 28 Temmuz 2002... Yer, Kocaeli'nin Körfez ilçesi... Akçagaz LPG Dolum Tesisi'nde yangın çıkıyor ve 100 tonluk dokuz tank peş peşe alev alıyor. Eğer alevler bölgeden geçen doğalgaz boru hattına sıçrasaydı, felaketin boyutunu kimse ölçemezdi. Evet, yangın söndürüldü ama civardaki tesisler ve konutlar büyük hasar gördü...
Tarih, 5 Temmuz 2003... Yer Ankara, İncesu... Akaryakıt petrol istasyonundaki LPG boşaltımı sırasında patlama meydana geliyor. Patlamada 180 kişi yaralanıyor, 24'ü ise halen hayati tahlikeyi atlatmış değil. Akaryakıt istasyonunun bulunduğu yer ilginç... İki ana cadde arasında bir bina, caddenin bir tarafından benzin istasyonu bulunuyor, diğer tarafında ise LPG istasyonu. Asıl ilginci ise, patlamanın olduğu LPG istasyonunun üstünün düğün katı, orta katının market olması. Geçen cumartesi gecesi yaşanan bu olay sonucunda ise birçok konut ve işyeri büyük hasar gördü ve kullanılamaz hale geldi.
Biraz arşivi karıştırdım ve Körfez'deki Akçagaz LPG dolum tesislerindeki yangın sonrası "Patlamaya hazır bomba, Körfez" başlığı ile yazdığım yazıyı buldu. Bakın o dönemde nelen yazmışım: "... İşin en ilginç tarafı ise bu dolum tesisleri ile konutların iç içe olması. Herhalde dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yerleşim yoktur. Sen git konutların ortasına dolum tesisleri yap. Hal böyle olunca, Körfez saatli bir bombaya dönüyor."
Cumartesi günü Ankara'da yaşanan olay aslında sorunun sadece Körfez'in değil tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu gözler önüne seriyor. Ve konutlar, işyerleri ile iç içe yapılan bu dolum tesisleri nedeniyle hepimiz saatli bomba ile birlikte yaşıyoruz. Bu bombanın da kime, ne zaman, nerede isabet edeceği belli olmaz.
Peki, bu yerlere kim ve nasıl ruhsat veriyor. Elbette ruhsat verilirken bölgecilik, yandaşçılık, rüşvet, mafya hepsi etken. Bunlar etken olmasa, dünyanın hiçbir yerinde örneği görülmeyen konutlarla dolum tesisleri iç içe olmaz.
Ankara'da yaşanan olaydan sonra Başbakan bir daha bu tür yerlere izin verilmeyeceğini söylüyor, ilin belediye başkanı topu başkalarına atıyor.
Şimdi bunların hepsini bir kenara bırakalım. Ankara'da yaşanan patlama ne ilk, ne de son olacaktır. Geçen sene de bir benzeri Körfez'de yaşandı. Bizler de bu mafya ve rüşvetçilik nedeniyle saatli bombalarla birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Geçen sene Körfez'de, bu sene Ankara'da, üç ay sonra İstanbul'da, bir sene sonra belki Adana'da... Her olay yaşandığında yetkililer "bir daha olmayacak, izin vermeyeceğiz" diyecek, yine birileri topu başkasına atacak. Yine konutlar oturulamayacak, işyerleri kunlanılamaz hale gelecek. Aradan zaman geçtikten sonra da söylenenler unutulacak.
Sizlere asıl bahsetmek istediğim konu, bu dolum tesislerinin sigortası. Evet, hepsinin yanmaya, patlamaya karşı sigortaları var. Yani, kendi zararlarını karşılayacak sigortaları hemen hemen hepsinde mevcut.
Ancak komşu bina ve mallarına, üçüncü şahısların can ve mallarına verebilecek zararlar için sorumluluk sigortaları yok.
Konuyu bir örnekle daha açık anlatalım. Ankara'daki LPG istasyonundaki patlama civardaki işyerlerinde ve konutlarda büyük hasara yolaçtı. Ve, 180 kişi de yaralandı. Eğer o tesisin üçüncü şahıslara yönelik sorumluluk sigortası yoksa, tesisin sigorta şirketi sadece o tesisinin hasarını karşılıyor. Ya civardaki işyerleri ve konutlar? Eğer onların da sigortası varsa sorun yok. Poliçesini yaptırdığı sigorta şirketi hasarı ödüyor. Peki, sigortaları yoksa? İşte o zaman hasarları ile kalıveriyorlar ortada.
Ve en acıklısı da bu dolum tesislerinin çok büyük bir çoğunluğunun üçüncü şahıslara yönelik sorumluluk sigortaları bulunmuyor. Bir başka anlatımla kendilerini düşünüyorlar ama, başkalarını umursamıyorlar, bile.
Hem de ne uğruna biliyor musunuz? Üç kuruş fazla prim ödememek için.
Bakın, Avrupa'da, Amerika'da, dünyanın birçok ülkesinde bu sigortalar zorunludur. Eğer böyle bir tesis açacaksanız, (Elbette, yurtdışında konutlarla, işyerleri ile iç içe bu tesisler açılmaz ama biz bir istisna yapalım) herhangi bir olayda üçüncü şahıslara vereceğiniz zararı karşılamak için sorumluluk sigortasını yaptırmak zorundasınız. Yoksa, faaliyet iznini alamazsınız. Tabii, bu söylediğimiz gelişmiş ülkeler için geçerli.
O nedenle devlet büyüklerinin, "Bir daha olmayacak, kurulmalarına izin vermeyeceğiz" diye gayri inandırıcı, vatandaşı aldatıcı laflar söylemeleri yerine şu sorumluluk sigortalarını biran önce zorunlu hale getirmeleri gerekiyor.
Şu bir geçek ki, rüşvet olayları, mafya, yandaşlık olduğu müddetçe biz bu tarz felaketleri daha çok yaşayacağız. Hiç olmazsa, zarar gören zavallı insanların zararlarını en aza indirelim, onlar için birşeyler yapalım.
Kaynak: Dünya Gazetesi
http://www.hrsigorta.com/makale/NDogan_09Tmz2003.asp (HR Sigorta)
2003/07/09 2004/03/04Dosyalar
Sayfa metni (66.55KB) |
İlgili Kayıtlar
Endüstriyel Kazalar
No | Tarih | Tesis Adı | İl | İlçe | Tür |
---|---|---|---|---|---|
1. | 2002/07/28 | Akçagaz Petrol Ürünleri San. Tic. A.Ş. | Kocaeli | Körfez |