Web Sayfası Bilgileri

NTV Yakın Plan ekibi, Termik Santral için Yalovadaydı

NTV Yeşil Ekran kuşağının Bay Yeşili Celal Pir in programı YAKIN PLANda, Yalovada kurulmak istenen termik santral ele alındı. Yalova Çevre Platformunun daveti üzerine geçtiğimiz hafta Yalovaya gelerek AKSAnın kurmak istediği termik santralle ilgili röportajlar ve çekimler yapan YAKIN PLAN ekibinin çarpıcı programı, internet üzerinden, http://video.ntvmsnbc.com/yakin-plan-10-ekim-2010.html linkinden izlenebiliyor.

Celal Pir’in Altınkum sitesi sakinlerinden başlayarak, AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz, Yalova Çevre Platformu üyesi Avukat Ayşe Aydemir ve Kemal Bayrı, Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ, Yalova Kent Konseyi Başkanı ve AKP Eski Milletvekili Şükrü Önder’le yaptığı röportajlar,  ve derlediği program, Yalova’nın yakın geleceğinin önlem alınmazsa karanlık olduğunu ortaya koyuyor.

Celal Pir’den Çarpıcı Program

Programda, AKSA’nın sağlık koruma bandı sorunundan, 1999 depreminde AKSA ve çevresinde yaşanan ve ucuz atlatılan kimyasal felakete, kanser ve akrilonitril ilişkisine, AİHM’de AKSA yüzünden Türkiye’nin ödemek zorunda kaldığı tazminatlara, fay hattı üzerinde kurulmak istenen kömürlü termik santralden, santralin ruhsat durumuna ve yasalara uygunsuzluğuna çok yönlü olarak değiniliyor.

Taşköprü yerel yöneticilerinin mevzuata aykırı soruşturmalara konu olmaları ve soruşturma sonucu yargılanma kararının çıkmasına, AKSA tarafından çevrecilere karşı açılan manevi tazminat davalarına kadar, problemin pek çok boyutunun ele alındığı YAKIN PLAN, dolu dolu 20 dakikalık bir heyecan fırtınası şeklinde geçiyor. Yalova’nın önündeki tehlikelerden birisinin de, VOPAK’ın termik santral inşaatının 250 metre yakınına kurmak istediği kimyasal atık depolama tesisi olduğu, program sunucusu Celal Pir tarafından ifade ediliyor.

Eğer kurulursa, Türkiye’deki bağımsız en büyük kimyasal atık depolama tesisi olacak olan VOPAK Marmara Terminali’nin depolama kapasitesi ise 710 bin metreküp. Yani geçtiğimiz hafta Macaristan’da patlayan ve Tuna’dan Karadeniz’e yayılmaması için 3 ülkenin seferber olduğu kimyasal çamurla aynı miktar…

YAKIN PLAN Programı'nda neler konuşuldu, işte programın tam dökümü

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz: Aksa 1968 senesinde kurulduğunda etrafı boş. Bunu o yılların fotoğraflarıyla görmek mümkün. Daha sonraki yıllarda devrede olan düzenleyici prosedürleri çok iyi uygulayamamışız. Tabi ki yatırımlarını birikimlerini mutlaka korumaya çalışan insanlar da var. Buna bağlı olarak fabrikanın koruma bandı alanı içine düşen kesimlerde de yerleşimler var. O yerleşimlerin olmaması gerekiyor ama o dönemde engel olunamamış.

YAKIN PLAN : Deprem bölgesinde kimyevi maddeler içeren tesisler inşa etmek ne kadar doğru? Deprem uzmanları 7,6 lık bir depremin her an olabileceği iddiasında.

Şimdi akıllara 10 yıl öncesi geliyor. 10 yıl önce havanın, suyun, toprağın zehirlendiği bölgede, ve yeni bir deprem riskinin, deprem uzmanları tarafından ısrarla vurgulandığı bir anda, yeni fabrikalar, yeni tesisler kuruluyor aynı bölgede. Şimdi yeni fabrikalar, bir termik santral ve hemen yakınında bir kimyasal atık depolama tesis kurulmaya çalışılıyor. Akıllar geriye gidiyor, acaba aynısı yeniden gerçekleşir mi diye…

Aslında fabrikanın altından iki küçük fay hattı geçiyor. Önündeki iskelenin kuzeyinde de devasa KAF hattının uzantısı var. Hatta son depremde iskele, fay hattının içine düşmüş. Peki depreme hazırlıksız yakalananlar, nasıl oluyor da oraya bir termik santral, başka bir firma yanına da bir kimyevi atık depolama tesisi kurabiliyor? Hiç mi ders alınmamış?

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Oraları ben bilmiyorum, jeolojist değilim. Yani fay hattı deyince aşağıda falan bir fay hattı var mı diye düşünüyorum ama, bakıyorsunuz konuşulanlar…ben biraz esprili olarak anlatacağım ama, sanki masanın altında ya da fabrikanın altında bir fay hattı var, ucu burada, öbür ucu kesik gibi. Yani fay hattı, KAF hattı nereden geçiyor, onu artık jeolojistler, (yani buradan bir ders alındı mı) mutlaka mutlaka. Yani biz standartlarımızı daima, bu tür depremlerin, deprem bölgesinde olan şirketler gibi, dikkate alarak hesap kitap yapıp öyle tasarım yapıyoruz.

Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ: Valla biz hiç ders çıkarttığıma inanmıyorum, kendim de dahil. AKSA gibi bir grubu kim denetleyecek burada?

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz: 70,4 mw güçlü olan bu sistemleri, yeni yatırımlarımız nedeniyle yetmedi. Yeni yatırımlar yapıyoruz, bu yatırımların bir enerji ihtiyacı var.

Kent Konseyi Başkanı Şükrü Önder : Bir dünya markası olmak, hiçbir zaman Yalova’da yaşayan insanların yaşama hakkını elinden almasına vesile değildir. 70 MW santrali 100’e çıkaracaklar. 30 MW artış olacak. Ama bu 30 MW artış için harcanılan miktara baktığınız zaman, milyon eurolarla karşılaştığınız zaman, kafamızda bir soru işareti beliriyor, onu çözemiyoruz.

YAKIN PLAN : Fabrika, elektriğin de buharın da fazlasını satacak. Hakikaten anlaması zor, peki fay hattı üzerindeki bu sabıkalı araziye, bu izni kim verdi?

Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ : Nasıl izin aldılar, o da bir merak konusu…esas bu işe bütün önayak olan belde belediye başkanı. Orada 50 tane 100 tane adam çalışacak diye, 100 tane adamı işe koyacağım diye, o beldeyi gözden çıkartıyor. Ön izinleri yasal kuralsız, ruhsat vermeler, inşaat planda olmadan imar planına işlemeler, imar planında var hiç mevzuatta yeri olmadan o hale geldi. Biz buna karşıyız, biz yanlışlığa karşıyız.

Santralin kaçak olduğu sorusuna AKSA Gnl. Md. Mustafa Yılmaz’ın yanıtı : Yasanın dışında hiçbir şeyi uygulamayan bir şirketiz. Yasalara karşı gelmek, ya da yasaların düşündüğünden farklı uygulamak, bizim değerlerimiz içerisinde yok. Bizim hedeflerimiz arasında olacak olan şeyler değil. Çünkü biz zaten, dünya çapındaki bir fabrika. Kural olarak neyse, işte yani yasalar neyse, prosedürler, yönetmelikler neyse biz bunları olanca gücümüzle uymaya çalışıyoruz.

Kent Konseyi Başkanı Şükrü Önder : Taşköprü Belediyesi ile yapmış olduğumuz araştırma sonucunda, Taşköprü Belediyesi inşaat kaçak olduğundan mühürledik dedi, ve akabinde de kaçak deniz dolgusu yapıldığından dolayı, İzmit Liman Başmüdürlüğü’nün Yalova Valiliği’ne talebiyle o inşaat da mühürlendi. Ve neticede müfettişin vermiş olduğu raporun sonucunda ilçe idare kurulu, bu kararı veren meclis üyelerinin, belediye başkanının, imar müdürünün yargılanmasına karar verdi.

Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ : Geçenlerde bir tanesi aradı, arazi yapıyor o da santral yapmak istiyor. Diyorlar ki bazı arkadaşlar, bir taneye izin verelim. Yani olur mu böyle bir şey, birine ver öbürüne verme. Yarın gelecek bir başka vatandaş, orada arsa alacak, o da yapacak. O da bu memleketin insanı, yani buna evet diyelim ona karşı koyalım…böyle bir şey olmaz.

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Yalova halkı, kömürü katiyen çok küllü olan bir kömür olmasın konusunda ısrar etti. Biz külü çok ciddi bir sorun olarak görüyoruz dedi. Buna bağlı olarak biz en az külü olacak şekilde dışarıdan kömür almayı öngördük.

YAÇEP üyesi Kemal Bayrı : Burada bu termik santralin yapılması, her haliyle Yalova’nın bitirilmesi anlamına gelecek. Bir firmanın ticari karı, bir şehrin geleceğine kurban edilmemeli. Biz bunu savunduk, ve biz bunları söylediğimiz için bizim hakkımızda da tazminat davaları açtılar. AKSA fabrikası şu anda bizden para talep ediyor, 20 bin TL kadar ve bizim susturulmamızı talep ediyor. Buna dair davaları var.

Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ : Biz çevreye zararımız yok diyorlar, arşivler ortada. Geçmişte ne kadar zararları vardır, o da ortada. Biz geçmişine katlanıyoruz. Ama bundan sonrasını kabullenecek, artık mümkünatı yok. Türkiye’nin müsait olan bir başka yerine yapabilir ve oradan Teaş’a şebekeye bağlatıp, elektriğini yine alabilir.

YAKIN PLAN : Akrilik elyafta dünyaca ünlü olan ve büyük kurum, yasayla gelen koruma bandı denildi mi maalesef elini cebine atmıyor; bu tür fabrikalarda koruma alanı, 2007 yılında çıkarılan yasaya göre parası ödenerek fabrika tarafından satın alınmalı diye bir şart var diyoruz.

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Yasayı biz yapmıyoruz, yasayla bir şeyimiz yok. İşte GSM’lerin 4,5,6 ve 7’inci maddelerinde diyor ki, 1.sınıf Gayri Sıhhi Müesseselerin etrafında bir sağlık koruma bandı olur. AKSA kurulduğu gün 1.sınıf GSM değil. Kurulurken 2.sınıf GSM…

YAKIN PLAN : Ama bu bir eksiklik yani bu sizden de kaynaklanıyor olabilir, devletten de kaynaklanıyor olabilir

AKSA Gnl. Md. Mustafa Yılmaz : Biz yani eksiklik olarak hiçbir…eksik olarak düşünemiyorum…

YAKIN PLAN : Yapmayın yapmayın, yasaya göre koruma bandı sizin şirketinize ait olması gerekiyor. Şunu söylüyorum, şu an zaten fiilen kasaba var orada onu almanız mümkün değil.

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Kasaba o şeyin, sağlık koruma bandının içinde değil. Buraya giren sadece sahil kıyı kesiminde Altınkum diye bir yer var orası. Ben orayı kastediyorum.

YAKIN PLAN : İşin üzücü kısmı, bu patlamadan sonra 189 kişi mahkemelere koştu. Fabrika yüzünden sağlığımızdan olduk dediler, sonunda iş AİHM’e kadar gitti ama cezayı Türkiye devleti yedi.

YAÇEP üyesi Avukat Ayşe Aydemir : Davamız 10 yıl sürdü, 10 yılın sonunda çok düşük bir tazminata hükmeden Türk hükümetini İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet ettik.

YAKIN PLAN : Celal Pir, oraya geleceğim ama önce şunu sormak istiyorum, kanser vakalarıyla herhangi bir mahkeme herhangi bir şekilde bir bağ kurabildi mi?

YAÇEP üyesi Ayşe Aydemir : Bize bir tek İstanbul Tabipler Odası sahip çıktı, 2 kez buraya 22’şer hekim grubu ile geldiler, çevremizde her türlü araştırmayı yaptılar, o kimyasallarla insanın ve çevrenin gördüğü zararı rapor edip, dava dosyalarımıza gönderdiler, o dosyalardan anlaşılıyor ki, bu kimyasalın maruz kaldığı herkes, kesinlikle 5 ile 25 yıl arasında kanser hastalığı ile karşı karşıya kalacaktır.

YAKIN PLAN : Davaların sonunda AİHM’e gittiniz, orada herhangi bir davayı kazandınız mı?

YAÇEP üyesi Ayşe Aydemir : Türkiye’de mahkemeler uzun sürdüğü için, elde ettiğimiz sonuç sadece haklısınız anlamında, ama maddi manevi buradaki hiçbir komşumun adalet duygusunu tecelli ettirmedi. Biz bunu yeterli bulmadık, insan hakları mahkemesine gittik, 11 ayrı maddeden itiraz ettik. Usul yönünden ilk madde hemen kabul edildi, 143.500 euro tazminata hükmedildi. Ama hem grup olarak devamı var, hem de itiraz ettiğimiz diğer başlıklar da yargılanmaya değer görüldü, onlar da ele alınacak.

YAKIN PLAN : Evet fabrika patladı ancak fatura bize çıktı, genel müdür ise bu konuda, bize hiç dava açılmadı, biz ceza almadık ki diyebilecek kadar cesur.

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Mahkemelik değiliz, hayır değiliz. Orada bir bilgi eksikliği var herhalde veya farklı bir bilgi var. Evet efendim, devam eden hiçbir davamız yok bizim. Biz malımızı koruyamadık, biz evimize dönemedik, korktuk ve buna bağlı olarak da davacıyız…yapılan mahkemeler budur. Korkan bir insana da ya korktun mu korkmadın mı diye ancak sorabilirsin, yani niye korktun falan denmez herhalde…(gülüyor)

YAKIN PLAN : AİHM’e başvurmuşlar…belgeler var.

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : O neyin başvurusudur bilmiyorum, yani bizimle alakalı bir başvuru olduğunu düşünmüyorum. Bizim depreme yönelik olarak devam eden hiçbir davamız yok.

YAKIN PLAN : Bu kanser vakalarında da herhangi bir sorumluluğunuz yok değil mi?

AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz : Tabi ki, yani böyle bir sorumluluğu kim taşıyabilir, yani yaşanmış bir sıkıntı ben görmüyorum, ilintilendirilecek hiçbir şeyin de olmadığını sizi temin ederim.

YAKIN PLAN : Evet, bu ilk ceza kararı, nedeni ise geciken adalet…mağdurlara 143.500 euro ödenecek. Geride ise 11 madde daha var, yaşam hakkı, seyahat hakkı, mülk edinme hakkı, güvenlik hakkına kadar uzanan 11 madde. Mahkeme yargılamayı kabul etti, Türkiye hepsinden teker teker yargılanacak. Cezalar gelirse, ki bu büyük ihtimal, parayı yine toprağı, havayı, suyu zehirleyenler değil, devlet ödeyecek. Bu konuda en deneyimli ve bağımsız göz ise, İTÜ. Geçmişteki kazadan sonra fabrikada çalışan ekibin başı, Prof. Dr. Naci Görür ise, bakın nelere dikkat çekiyor:

Prof. Dr. Naci Görür : Kumsal alanlarda, yani normalde denizin birikim alanlarında, ve oraya yakın yerlerde bu tür tesisleri kurmak, son derece sakıncalı. Çünkü buradaki zemin son derece gözenekli ve geçirgendir. En ufak bir kimyevi madde yayılması sırasında bunlar kolaylıkla yer altında, derinliklere kadar süzülüp, mevcut yerlerdeki akarsu veya denize karışmak suretiyle geniş alanlara yayılabilir, ve oradaki tüm ekosistemi, çevreyi dolayısıyla insanları etkileyebilir. İster körfezin kuzeyinde, ister güneyinde, hangi yapıyı yaparsanız yapın, burası bu fay boyunca olacak depremlerden çok şiddetli bir şekilde etkilenecektir, çünkü normal bu tür doğrultu atımlı faylarda fayın kuzeyi ve güneyindeki, 10 km uzaklıktaki alanlar, 1.derecede deprem alanı olarak düşünmek lazım. Ve buralardaki binaların da, o ciddiyette yapılmış olması gerekir.

http://www.yacep.org/haber/haber_detay.asp?haberID=99 (Yalova Çevre Platformu)

2010/10/12  2011/01/22

Fotoğraflar


1.

İlgili Kayıtlar

Endüstriyel Kazalar

NoTarihTesis AdıİlİlçeTür
1.1999/08/17Akrilik Kimya San. A.Ş. (AKSA)YalovaÇiftlikköy

Yorumlar

Kayıtlı yorum bulunmuyor.